Hacı Bayram Camii’nin alt kısmında bulunan tarihi Ankara konakları, Büyükşehir Belediyesi’nin Ulus Tarihi Kent Merkezi Projesi kapsamında yaptığı yıkım çalışmasının ardından korumasız halde bırakıldı. Hürriyet Ankara’nın geçtiğimiz kasım ayında ‘Yıkmayın onarın’ manşetiyle gündeme getirdiği konaklardan biri 17 Haziran’da çıkan yangınla tamamen kül oldu. Mahalle sakinleri bir kez daha ‘Tarihe sahip çıkın’ çağrısında bulundu. Konaklar için “Ankara’nın toplumsal belleği niteliğinde” tanımlaması yapan mahalle sakinlerinden Mehmet Arabacı, “Onarım bekleyen konağın kül olmasının şokunu yaşadık” dedi. Aynı zamanda muhtar azası olan Arabacı, evlerin korumasız durumda kaldığına dikkat çekerek şunları söyledi:
TOPLUMSAL BELLEK NİTELİĞİNDE
“Son yanan ev 1927’de inşa edilmiş tipik bir Ankara eviydi. Bölgedeki diğer yapılar yıkılınca bu tarihi evler açıkta ve korumasız kaldı. Bunların tescilli olduğu söyleniyor. Tek isteğimiz bu evlerin aslına uygun restore edilerek korunması. Yıkılıp yeniden yapılması hiçbir anlam ifade etmiyor. Konaklar Ankara’nın toplumsal belleği niteliğinde. Tarihi ve anıları yaşatıyorlar. Yıkımlar yapıldıktan sonra bunlar istenilse hemen koruma altına alınabilirdi. Mahallenin olumsuz olaylarla anılması bu evlerin de önemini arka plana atıyor.
KÜL OLMASINDAN KORKUYORUZ
İçlerine kimse girmesin diye sadece etrafına toprak yığıldı böylece kaldı. Alkol alanların etrafını mesken tuttuğu yapılar haline geldi. Böyle koruma olmaz. Bu evler yurtdışında başka bir ülkede olsaydı onarılarak müze şeklinde yaşatılırdı. Biz ise böyle yaparak tarihi çöpe atmış oluyoruz. Geçen hafta tarihi bina tamamen yandı itfaiye su sıkarken yıkımı için de dozer kullanıldı. Sağında tarihi Hamidiye Cami var. Mayıs ayında orası da yangın tehlikesi yaşadı. Böyle giderse hepsinin bir gecede kül olmasından korkuyoruz. Büyükşehir Belediyesi ve Kültür Bakanlığı’nın bu yapıları korumaya almasını talep ediyoruz.”