Şemdinli saldırıları, Hüseyin Aygün'ün kaçırılması ve BDP'li vekillerle PKK'lıların kucaklaşması görüntüleri sonrası ömemli satırlara imza atan Yenişafak Gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, PKK'nın hedefinde Şırnak, Siirt ve Diyarbakır'ın olduğunu öne sürdü.
İşte Selvi'nin bugünkü o satırları
PKK, Şemdinli'yi bir başarı hikayesi olarak sunmaya çalışıyor. Şemdinli'de ağır kayıplar vermesine rağmen, bölgeden çekilmemesi de moral üstünlük sağlamasına yol açıyor.
Kandil'deki telsiz, "Roj"dan gelen yeni talimatlar da Şemdinli'yle bağlantılı.
Örgüt, alt birimlere, "Şemdinli benzeri eylemleri artırın" talimatı yağdırıyor.
En çok üzerinde durdukları yer Hakkari bölgesi. Öyle ki bu işi bakana saldırıya kadar tırmandırdılar. Şırnak üzerinde de, eylem baskısı var.
SON TALİMAT: ŞEMDİNLİ TARZI EYLEM
"Şırnak'ta hareket yok. Şırnak neden harekete geçmiyor" türünden telsiz kestirmeleri alınıyor.
Son talimat, "Şırnak'ta, Şemdinli tarzı eylem yapın"
Yani kalabalık gruplar halinde saldırın.
Onu ne zaman yapacaklar bilemem ama AK Parti milletvekilinin kardeşini öldürmek suretiyle bir adım attılar.
PKK'nın Şırnak konseptinde Beytüşşebap ve Uludere var.
Telsiz dinlemelerinde örgütün 3 merkez üzerinde yoğunlaştığı tespit edildi.
PKK'NIN HEDEFİNDEKİ 3 İL
1-Şırnak.
2- Diyarbakır- Lice.
3-Siirt- Eruh.
PKK'nın 1984'teki ilk eylemini gerçekleştirdiği yer Eruh. Son dönemlerde Lice'den çok Eruh üzerinde durdukları gözleniyor.
2011 yılı 1 Eylül tarihinden 28 Aralık Uludere baskınına kadar geçen süreç, PKK ile mücadele tarihindeki en başarılı dönemlerden biriydi.
GİRİLMEZ DENİLEN KAZAN VADİSİNE GİRİLDİ
Girilemez denilen Kazan vadisine girildi. Sıfır zayiatla yapılan operasyonda Jandarma ve Polis Özel Harekat Timleri örgüte ağır kayıplar verdirdi. PKK'nın Hakkari'deki üssü olan Kavaklı kampı imha edildi. Örgüt psikolojik üstünlüğü ve alan hakimiyetini kaybetmişti. Ta ki, Uludere olayına kadar.
Uludere tam bir kırılma noktası oldu. Psikolojik üstünlük örgütün eline geçti, Şemdinli olayından sonra ise mücadele farklı bir konsepte taşındı.
Örgütün stratejisini biliyoruz, sorun, bizim ne yaptığımız.
Şu ana kadar, PKK'nın kalabalık gruplar halinde yapacağı saldırıya karşı özel eğitimli birliklerle önlem alındı.
Çok yanlış bir yöntem değil. En azından iyi eğitimli Özel Harekat Timleri ile yapılan savunma, örgüte ağır zayiatlar verdiriyor. Böylece saldırıları daha az kayıpla atlatıyoruz.
YENİ BİR KONSEPTE GEÇİLMELİ
Ama bu nereye kadar devam edecek?
Örgütün bakana saldırıyı göze aldığı bir dönemde, her şey normalmiş gibi davranılması beni kaygılandırıyor.
Süratle yeni bir konsepte geçmeliyiz.
Ama bu yönde bir çaba gözükmüyor.
Tam tersine Şemdinli'ye atandığı için istifa eden general utancını yaşıyoruz.
O zaman biz gariban çocuklarını Şemdinli'ye nasıl göndereceğiz?