TÜİK’in Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturarak açıkladığı Nisan ayı GTS (Genel ticaret sistemi) dış ticaret verilerine göre; Türkiye’nin ihracatı 2021 yılının Nisan ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre %109,2 artarak 18,79 milyar USD olurken, aynı dönemde ithalat %61,1 artarak 21,84 milyar USD olarak gerçekleşmiştir. Böylece dış ticaret açığı, Nisan 2020 – Nisan 2021 dönemleri arasında %33,2 azalmış ve 3,06 milyar USD olmuştur. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise söz konusu dönemde %66,2’den %86’ya yükselmiştir.
Nisan ayında içerisinde en çok ihracat yaptığımız ülke Almanya olurken, onu ABD, İngiltere ve Irak takip etmektedir. Avrupa Birliği’ni oluşturan 27 ülkeye ihracat %127,5 artarak 7,68 milyar USD olurken, AB’nin toplam ihracatımız içindeki payının %37,6’dan %40,9’a yükseldiği görülmektedir. İthalat kalemlerinde; Nisan 2021’de ilk sırayı Çin alırken, onu Rusya, Almanya ve ABD izlemiştir. Nisan ayında sermaye mallarının toplam ithalat içindeki payı azalırken, ara (ham madde) ve tüketim mallarının payı artmıştır. Yüksek teknolojili ürünlerin ihracatının toplam ihracatımız içindeki payı %3,1 olurken, aynı grubun ithalatının toplam ithalatımız içerisindeki payı ise %12,2 olmuştur.
ÖTS’ye (Özel ticaret sistemi) göre, Türkiye’nin ihracatı 2021 yılının Nisan ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre %111,9 artarak 17,85 milyar USD olurken, aynı dönemde ithalat %67,7 artarak 20,88 milyar USD olarak gerçekleşmiştir. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise söz konusu dönemde %85,5 olmuştur.
Pandeminin en kötü etkilerinin görüldüğü Nisan 2020 ile kıyaslamalı veriler olması nedeniyle, ihracattaki artış yoğun bir şekilde baz etkisinden desteklenmektedir. Diğer taraftan, Avrupa’da ve ana bölgelerde aşılama etkisiyle beraber açılan ekonomik faaliyet ve düzelen dış talepten de destek alan ihracat, yılın ilk 4 ayında güçlü bir eğilim göstermektedir. İç ekonomik aktivite açısından ise normalleşme ajandasının devamı oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Bu kapsamda, iç talep ve dış talep bileşenlerinin yine yoğun şekilde salgınla mücadeleye dayandığı söylenebilir. Diğer taraftan, ithalat tarafında özellikle döviz kurlarındaki artış ve emtia, petrol fiyatlarındaki yükselişin fiyat artırıcı etkisini izliyoruz. İthalatın temel fasılları kapsamında; ara malı, sermaye malı ve tüketim malı gruplarında karşılaştırmalı dönemler arasında anormal etkiler olduğundan bir çıkarım yapmak zor. Ancak, döviz kurlarından ve enerji fiyatlarından gelen etki ithal maliyetlerini ve doğal olarak da iç piyasaya aktarılan nihai malların fiyatını yükselterek enflasyona yardımcı olmamaktadır. Cari açık etkisi bakımından; turizm sezonunda elde edilecek gelir seviyelerini de hesaba katmak gerekecektir. İhracat güçlenmesi ve olası normal geçirilebilecek bir turizm sezonu düşürücü etki, ithalat faturasındaki artış ve olası aşağı riskler ise yükseltici etkide bulunacaktır.
Kaynak:Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı