Bugün, 12 Mart 2025. İstiklal Marşı’mızın kabulünün 104. yıl dönümü. Bir milletin ruhunu dizelere döken, o dizelerle cihana “Ben varım!” diye haykıran Mehmet Akif Ersoy’un gölgesinde toplanma vakti. Akif, kalemiyle değil, yüreğiyle yazdı; kâğıda değil, milletin alnına kazıdı o mısraları. “Korkma!” diye başlayan bir destan, 104 yıldır korkusuzluğun simgesi oldu.
Akif, milleti bir nakış gibi işledi şiirlerine. Onun için millet, kuru bir kalabalık değil, bir iman ocağı, bir şeref kalesiydi. “Çanakkale Şehitlerine” derken, “Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!” diye seslendiğinde, milletin her ferdini bir sancak gibi yüceltti. O mısralarda ne bir bez parçası dalgalanır, ne bir kuru gurur; orada bir milletin kanla yazılmış kaderi vardır. “Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez!” dediği yer, milletin birliğini, beraberliğini çelikten bir zincir gibi anlattığı yerdir.
İstiklal Marşı, Akif’in millete hediyesi değil, milletin Akif’e dikte ettiği bir yemindir. O, “Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım” derken, Türk’ün tarihine bakar, zincir vurulamaz bir ruha selam çakar. “Hangi çıldırın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!” diye haykırışı, milletin esarete karşı isyanıdır. Akif’in milleti, ne ırka, ne soya dayanır; o, imanla yoğrulmuş, hürriyetle şekillenmiş bir millettir. Safahat’ında, “Milletim uğruna ben n’olmuşum, n’olursam ol!” derken, kendini değil, milleti baş tacı eder.
Bugün, 104 yıl sonra, İstiklal Marşı’nı okurken göğsümüz kabarır, gözlerimiz dolar. Çünkü o mısralar, sadece bir marş değil, bir milletin nabzıdır. Akif, “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın” derken, duasıyla bile milleti düşünür. O, milletin şairiydi; çünkü milletin derdiyle dertlendi, milletin sevinciyle coştu. “Asım’ın Nesli” dediği gençlik, onun gözünde milletin istikbaliydi; imanlı, ahlaklı, cesur bir nesil.
Ey Türk milleti! Akif’in dizeleriyle kendine bak: “Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal!” Bu sözler, 104 yıldır kulaklarımızda çınlıyor, yüreklerimizde yanıyor. Mehmet Akif, bir şairden öte, milletin vicdanı, milletin sesi oldu. Onu anmak, İstiklal Marşı’nı anmak, milleti anmaktır. 104 yıl değil, 104 asır geçse de Akif’in mısraları, bu milletin ruhunda bayrak gibi dalgalanacak. Allah, bu millete Akifler nasip etsin; Allah, bu milleti ebediyen hür kılsın!