15 Temmuz hain darbe girişiminin ikinci yıl dönümü vesilesiyle Başkent Ankara'da çeşitli programlar düzenlendi. O programlardan biri de ekranları karartmak için bombaların hedefi olan Türksat'ta gerçekleştirildi. Gölbaşı'nda bulunan Türksat'ta bombalanan ve müze haline getirilen bina bahçesinde düzenlenen tören, TBMM Başkanı Binali Yıldırım ile Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanı Cahit Turhan'ın katılımlarıyla gerçekleşti. Programda konuşan Başkan Yıldırım, hain FETÖ'nün 15 Temmuz günü ipini elinde bulunduranların telkiniyle Türkiye'de büyük bir ihanet girişimini başlattığını anımsatarak, "Ülkemizin istiklal ve istikrarını gasp etmeye çalıştı. Bayrağımızı, demokrasimizi hainlere teslim etmeyen milletimiz şehirlere adeta sel olup aktı" ifadelerinde bulundu.
FETÖ'nün öncelikli amaçlarının önceki darbe girişiminde olduğu gibi iletişim alt yapısını çökertmek olduğunu dile getiren Yıldırım, Türksat'a yönelik saldırıyı anlattı. Yıldırım, "Vatandaş bilgi alamayacak ve darbeye karşı direniş sağlanamayacaktı. Cumhurbaşkanımızın milletle iletişim kurması engellenecek ve darbe tamamlanmış olacaktı. Bu amaçla FETÖ terör örgütü, tam da burayı Türksat'ı hedef aldı. Amaçları Türkiye'deki bütün yayınları durdurmak. Arkamızda bulunan, üzerinde Türk bayrağı olan büyük antene bomba attılar. Ancak bilmedikleri, hesap edemedikleri bir şey var, faaliyette olmayan sadece 90'lı yıllarda Türksat 1A ve 1B'ye hizmet eden sembolize bir antendi bu. Herhalde dediler ki 'en büyük çaplı anteni al aşağı edersek işi bitirmiş' oluruz. Halbuki alçaklar, teknolojinin çok geliştiğini hesap edemediler. Allah plan yapanların en hayırlısıdır. Oysaki yayınlar başka yerden yapılıyordu" diye konuştu.
Yıldırım ilk kez açıkladı
Türksat'ın dışarıdan saldırılara karşı emniyetli olup olmadığına ilişkin o günkü genel müdürle aralarında geçen konuşmayı aktaran Yıldırım, "Dedim ki eğer buraya bir şekilde saldırı olursa biz bu yayınların devam etmesini nasıl sağlarız? Bir tedbiriniz var mı? O zaman yok dediler, o halde derhal bir tedbir alacaksınız dedim. Sistem herhangi bir aksaklık olmadan çalışmalıdır. Darbecilerin genel uygulamasıdır. O gecenin kahramanları arasında yazılı ve görsel medyanın sosyal medyanın katkılarını da gözardı edemeyiz. Havadan buraları taramak suretiyle bombalar atmak suretiyle burayı etkisiz hale getirmeye çalıştılar. Türksat'ta çalışan arkadaşlarımızın akıllı tutumları sayesinde bu emellerine ulaşamadılar. Burada Türksat'ta çalışan 2 değerli arkadaşımızı kaybettik. Görevi başından ayrılmayarak vatanı uğrunda canını veren bu kardeşlerimize ayrıca bütün şehitlerimize rahmet eylesin. Vatan savunmasında teröre karşı mücadele eden şehitlerimize de Allah rahmet eylesin. Bu darbenin bastırılmasının en önemli faktörlerinden biri de az önce de söylediğim gibi milletin iletişim kanallarının ortadan kaldırılamaması.
Biliyorsunuz FETÖ'cüler diğer bir adres olarak TRT'yi seçtiler. Korsan duyurularını yapmaya başladılar. Ancak Türksat o esnada yedek sistemi devreye sokarak TRT'yi yayından çıkardı. Böylece darbecilerin emelleri kursağında kaldı. Bütün gece kanallar yayına devam etti, vatandaşlarımız sağlıklı bilgi alma imkanına kavuştu. Darbe ve vesayet defteri 16 Nisan halk oylamasıyla kapanmıştır. Cumhuriyet tarihinden beri devam eden parlamenter sistem; vesayeti, çift başlılığı önleyememiş, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra bu sistemin değiştirilmesi yönündeki irade çok daha belirgin hale gelmiştir. Cumhurbaşkanlığı sistemiyle artık tek ve yegane vesayet sahibi aziz milletimiz olmuştur. Şimdi artık Türkiye'de şahlanma zamanıdır. Bundan sonraki dönemde de Türkiye'nin istikbali aydınlık olacaktır" ifadelerinde bulundu.