Manisa'nın Turgutlu ilçesinde yaşayan ve epilepsi hastası olan Yusuf Kalem'in, 2 buçuk yaşında olan kızı Gülçiçek Kalem'e doğumundan hemen sonra beyin tümörü teşhisi konuldu. İzmir Ege Üniversitesi Beyin Cerrahisi servisinde tedavi gören Gülçiçek, bir kez ameliyata alındı. Bünyesi zayıfladığı için ikinci ameliyata alınamayan Gülçiçek için 12 aylık özel bir iğne tedavisi uygulandı. Tedavi sonucu halen bünyesi zayıf olan Gülçiçek'in tedavisi 22 ay daha uzatıldı. Kendisi de epilepsi hastası olan ve bu nedenle iş bulamayan Yusuf Kalem, çalışmakta güçlük çektiği için yüzde 80'ini devletin karşıladığı 4 bin Euro maliyetindeki ilaçları alacak para bulamadığını söyledi. Kızı için her yola başvuran baba Yusuf Kalem, zaman zaman Turgutlu'da hamallık yaptığını bazı dönemlerde de şehir şehir gezerek dondurma yapımında kullanılan salep otu toplayarak geçimini sağladığını belirtti. Yetkililerden yardım eli bekleyen baba Yusuf Kalem, "Çocuğumda bünye yetmezliği olduğu için birinci ameliyatı kaldırdı ancak tümör patolojiden üreyen cinsten çıktığı için çocuğum ikinci ameliyatı kaldıramıyor. İthal edilen bir ilaç tedavisi uygulanıyor. 4 bin Euro civarında. Sosyal yardımlaşmadan, kaymakamlıktan, valiliklerden bütün devlet kurumlarından yüzde 80 katılım payını karşılıyor. Kendim epilepsi sara hastasıyım. Çalışıyorum. İki çocuğum var. Yalnız çocuğumun 850 Euro'luk ilacını karşılayacak bir durumum yok. 12 aylık ilaç tedavisi vardı. O ilaç tedavisi bitti. Yalnız şu anda da anestezi uzmanı çocuğumun ikinci ameliyatını kaldırabilecek bünyeye sahip olmadığını söyledi. 22 ay daha iğne tedavisini uzattılar. Benim çocuğum 22 ay daha bu ilacı kullanması gerekiyor. Ama ben bir baba olarak gücüm yetmiyor. Yetkililerden devlet kurumlarından, hayırseverlerden yardım bekliyorum" dedi.
"Babalığımdan utanıyorum"
"Ben babalığımdan utanıyorum" diyen Yusuf Kalem, "Ben günde 7 sefer sara nöbeti geçiriyorum. Ayağımda sakat olduğundan kapalı alanlarda çalışamıyorum. Ancak hamallık yapabiliyorum. Dondurmanın hammaddesi salep otu toplayarak geçimimi sağlayabiliyorum. Benim çocuğum bu yaşa geldi bir psikiyatri uzmanı tarafından çocuğuma 15 gün izin verildi. Çocuğu sevindirmek için bir baba olarak elimden geleni yaptım. Kendim rahatsız olmasam normal bir baba gibi çalışıp çocuklarıma bakarım. Bazı gün oluyor ufak çocuğumun bezini de komşular alıyor" diye konuştu.
Hastanede çocuğuyla birlikte kalan eşi İpek Kalem'in durumuna da çok üzüldüğünü belirten baba Yusuf Kalem, eşinin psikolojisinin bozulduğunu belirterek, "Bir yandan eşime de üzülüyorum. Onun da psikolojisi bozuluyor. Hiç bir anne gözünün önünde çocuğunun erimesini istemez. Ama benim eşim çocuğumun erimesini izliyor. Eşim de ilaçlar sayesinde ayakta kalıyor" dedi.