Piyasalarda Bugün
FOMC tutanaklarının ardından takip edilen ilk işlem gününde küresel risk iştahının azalışı takip edildi. Hisse senetleri genele yayılır şekilde satıcılı seyrederken, Amerikan doları talep gördü, tahviller ise önemli bir sinyal eğilimi içerisinde olmadı.
Yatırımcıların genel yaklaşımları gözetildiğinde satış baskısının gerekçeleri noktasında net ve somut bir başlığın öne çıktığını söylemek güç. Ancak, dün sabah paylaştığımız notumuzda da değinmeye çalıştığımız üzere, genel zayıflamanın temelinde Fed’e dair gerekçeler ve/veya FOMC tutanaklarının yer aldığı fikrine katılmıyoruz. Aksine Fed ile piyasa katılımcılarının varlık alım programındaki azaltım fikrine dair 2022 yılından başlamak üzere uzlaşı içerisinde olduklarını değerlendiriyoruz. Bununla birlikte, ana senaryolarımız arasında yer almasa da, Fed’in tapering ertelemesi gibi aksi bir senaryo içerisinde olmasını piyasa işlemcilerinin başta ABD olmak üzere global ekonomideki zayıflama şeklinde okuyacaklarını düşündüğümüzden risk negatif olarak değerlendireceğimizi de ayrıca belirtmek isteriz.
Risk iştahındaki zayıflama açısından genel olarak 3 başlığın öne çıktığı kanaatindeyiz:
i) FOMC tutanaklarının Ağustos ayının kendisine has zayıf işlemler ortamında yarattığı gerginlik
ii) emtia piyasalarındaki satış baskısı
iii) Çin ekonomisine dair zayıflama sinyalleri ve bunun etkili olduğu gerginlik.
Söz konusu maddeler arasında öne çıkardığımız en kuvvetli gerekçe ise emtia grubundaki baskılanmanın yatırımcılarda güvenli liman arayışını hızlandırdığı fikri. Keza dün gerçekleşen işlemlerde Brent cinsi petrolün aktif kontratındaki %2.61, WTI cephesindeki %2.70 ve Bloomberg emtia endeksindeki %1.69’luk değer kayıplarını not düşmek gerekiyor. DXY %0.46 yükselişle primlenme eğilimini dördüncü güne taşıdı.
Globaldeki zayıflıktan yerel varlıklar da etkilendi ve fakat bir şekilde nispeten dirençli kalmayı başardı. Türk lirası EMFX grubu içerisindeki emsallerine paralel değer kaybederken liste içerisinde ciddi negatif ayrışma göstermedi. Keza BIST cephesi için de benzer değerlendirmelerde bulunmak mümkün. Avrupa seansında %2 ve hatta üzeri değer kayıplarının takip edildiği işlemlerde 100 endekste 32 hisse senedi değer kazanırken, 59’u zayıfladı, 9’u ise günü yatay performans ile tamamladı. Ancak, CDS’in yükselişi diğerlerine nazaran bir adım öne çıktı.
Piyasalar
Risk iştahının zayıf seyrettiği günde emtia grubundaki baskılanma üretici konumdaki ülkelerin para birimleri ve diğer varlıklarında zayıflamanın şiddetini artırdı. Tek bir başlığın öne çıkmadığını düşündüğümüz günde genel yaklaşımın tüm ülke ve varlık sınırları için aynı şekilde olması güvenli liman arayışı gereği Amerikan dolarına olan talebi yeniden canlandırdı ve DXY’de yükseliş eğilimi dördüncü güne taşındı. Bugün ABD’de vadesi dolacak olan opsiyonların da satış baskısında etkili olduğunu söylemek mümkün. Haftanın son işlem gününde satıcılı seyir spot Asya ve vadeli ABD endekslerinde devam ettiğinden BIST cephesindeki açılışın da yatay-negatif olabileceğini düşünüyoruz. Günün ilerleyen saatlerinde Perşembe gününe benzer şekilde tepki yükselişi arayışları sektör/hisse spesifik olabilir. Türk lirası Amerikan doları karşısında günü %-0.75 performans ile tamamlarken, BIST 100 endeksi kapanışı %-0.67 ile 1439 puan seviyesinden gerçekleşti. 10y vadeli tahvilde faizin son düzeyi +7bp ile %17.56 olurken, ülke risk primi %1.6 yükseldi ve günü 391bp ile sonlandırdı. EMEA bölgesi endekslerinde gün sonu kapanışları genele yayılır şekilde ve güçlü satış baskıları ile gerçekleşti. Euro Stoxx 50 %-1.54, FTSE 100 %-1.54, DAX %-1.25 ve Rusya (RTS, USD) varlıkları %-2.36 düzeyinde performans sergilerken, işlem hacimleri son 5 gün ortalamalarına kıyasla %70-80’e varan değerlerde artış gösterdi. Amerika kıtası işlemlerinde Avrupa seansındaki baskılanmanın aksine daha dengeli bir görüntü oluşurken, vadeli endeksler ile spot fiyatlamaların ayrıştığı görüldü. Dow Jones %-0.19, S&P 500 %0.13 ve Nasdaq %0.11 düzeyinde performans sergilerken; Bovespa %0.45, Merval ise %-0.61 ile takip edildi. Asya’da haftanın son fiyatlamaları satış baskısının devam ediyor. TSİ 08.25/ NKY 225 %-0.91, Hang Seng %-2.26, CSI 300 %-2.44 ve KOSPI %-1.10 düzeyinde performans sergilerken, USDCNH paritesi offshoreda 6.5070 ile yuanda değer kaybına işaret etmekte.
Fiyatlamalar
IST 100 endeksinde 1435-1420 seviyeleri destek, 1450-1460 ise direnç olarak yakından izlenebilir. USDTRY paritesinde 8.40-8.33 destek, 8.58-8.65 direnç olarak takip edilebilir. Fed cephesinden gelen 2023 sürprizinin ardından Amerikan doları fiyatlamalarındaki dalgalanma potansiyeli nedeniyle kısa vadeli işlemlerde gözlenen EUR- eğilimin ağırlıklı 1.17-1.19 aralığında dalgalanma şeklinde olmasını bekleriz. Fiyatlamalarda dengelenme oluşana dek Amerikan doları talebi yüksek olacaktır. 1.1650-1.1620 destek, 1.1750-1.1810 ise direnç olarak izlenebilir.
TCMB Haftalık Para, Banka & Rezerv İstatistikleri - 13 Ağustos haftası
- Haftalık bazda açıklanan rakamlara göre, TCMB brüt+altın rezervi -1.9 milyar dolar ile 107 milyar dolar seviyesinde bulunmakta.
- Bankalardaki toplam YP mevduatlar +1 milyar dolar ile 261.5 milyar dolar olurken, yurtiçi yerleşiklerin YP mevduatları ise +12 milyon dolar ile 232.2 milyar dolar oldu. Gerçek kişi hesapları -183 milyon dolar, tüzeller ise +194 milyon dolar ile izlendi.
- 2021’in tamamında bankalardaki toplam YP mevduatlar -2.2 milyar dolar, yurtiçi yerleşiklerin YP mevduatları -3.4 milyar dolar, gerçek kişi hesapları ise -5.8 milyar dolar oldu.
- TCMB tarafından paylaşılan haftalık mevduat istatistiklerinde 19 Şubat dönemini kapsayacak şekilde ‘parite etkisinden arındırılmış veri seti’ yayınlanması kararı alınmıştı. Buna göre, yurtiçi yerleşiklerin toplam YP mevduatları stokta +12 milyon dolar olurken, parite etkisi -849 milyon dolar, net değişim ise +861 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Söz konusu etkide en yüksek pay -802 milyon dolar ile kıymetli maden depo cinsi hesaplarda oldu.
- Yurtiçi yerleşikler kalemi altında yer alan gerçek kişi hesaplarında stok değişim -182 milyon dolar, parite etkisi -763 milyon dolar, en yüksek pay ise -745 milyon dolar ile kıymetli maden cinsi hesaplarda oldu. Net değişim, +580 milyon dolar. Yine aynı kalem altında bulunan tüzel kişi hesaplarında stok değişim +194 milyon dolar, parite etkisi -87 milyon dolar, en yüksek pay ise -57 milyon dolar ile kıymetli maden depo cinsi hesaplarda oldu. Net değişim, +281 milyon dolar.
TCMB Haftalık Veriler, Yurt Dışı Yerleşik Kişi Hareketleri - DİBS tarafında 9 hafta sonra ilk kez eksi performans takip edildi
- TCMB tarafından 13 Ağustos dönemine ait menkul kıymet ve YP mevduat rakamları açıklandı.
- Buna göre, toplamda +33 milyon dolar performansın takip edildiği dönemde, hisse senedi işlemleri +77.9 milyon dolar, repo dahil DİBS işlemleri ise -45.2 milyon dolar (repo +40.6 milyon dolar) ile takip edildi.
- Hesaplamalarımıza göre, veri döneminde yabancıların DİBS içerisindeki payı %5.4 ile yatay seyretti. (Veriye gelen revizyon sonrası bir önceki hafta seviyesi de %5.6’dan %5.4’e geriledi)
- 2021 yılında hisse senedi kaleminde -1.6 milyar dolar, repo dahil DİBS cephesinde +1.6 milyar dolar (repo hariç +1.5 milyar dolar) hareketlilik takip edildi. Toplam rakam ise -32.4 milyon dolar oldu.
- Önemli Ek: TCMB’nin data seti üzerinde gerçekleştirdiği geriye dönük revizyon sonrası 11.09.2020 tarihindeki sonraki verilerde güncellemeye gidilmiştir. Ayrıca, TCMB’nin açıkladığı yeni yayımlanma saati gereği bu haftadan geçerli olmak üzere biz de yurt dışı yerleşik kişi hareketleri ve YP mevduat gelişmelerini Perşembe günleri farklı saatlerde sizlerle paylaşacağız. Data setimiz üzerindeki güncellemelerimiz devam etmekte olup, ilerleyen süreçte daha kapsamlı bilgi paylaşımını ayrıca yapacağız.
TCMB Haftalık Veriler, Yurt Dışı Yerleşik Kişi Hareketleri - DİBS tarafında 9 hafta sonra ilk kez eksi performans takip edildi
- ABD’de diğer verilere kıyasla önem sıralaması açısından aşağı noktalarda yer alan ve fakat kriz dönemlerinde ve çıkış sürecinde istihdam piyasasına dair öncü gösterge niteliği taşımasından dolayı yakından izlenen haftalık işsizlik maaşı başvuruları verileri açıklandı. Buna göre, 13 Ağustos haftası döneminde başvurular 364 bin kişi düzeyindeki beklentinin gerisinde kalarak 348 bin seviyesinde gerçekleşirken, bir önceki hafta verisi de 375 binden 377 bine sınırlı düzeyde revize edildi. Böylelikle 4 haftalık ortalama veri açısından 397 binden 378 bine gerilerken, devam eden başvurular ise -2 hafta gecikmeli- 2.9 milyon kişiden 2.8 milyon kişiye sınırlı gerileme gösterdi. Pandemi öncesi seviye ile karşılaştırıldığında başvurular 92 bin kişi, ortalama 152 bin ve devam eden başvurular ise 1 milyon kişi uzaklıkta seyretmekte.
- ABD’de istihdam piyasasının görünenden daha sıkı olduğu şeklindeki fikrimizde değişiklik yok. Hatırlatmak gerekirse, 6 Ağustos tarihinde yayımlanan Temmuz ayı TDİ verisinin ardından “Pandemi öncesindeki seviyenin Haziran’da 6.6 milyon kişi uzağında bulunan TDİ Temmuz ile birlikte -5.7 milyon seviyesine dek yükselmiş oldu. Şayet ekonomi mevcut hızında ilerleyecek olursa gelecek yılın ilk çeyreğinde aradaki makası tam anlamıyla kapatmış olacak. Ancak, düşüncemiz o ki kış mevsimi koşulları ve farklı varyantların ortaya çıkma ihtimalleri gözetildiğinde 2022’nin ilk yarısına kayma ihtimali oldukça yüksek görünüyor. Diğer yandan ise bu durumun Fed’e dair beklentiler açısından farklı bir pozisyon anlamına geldiği kanaatinde değiliz. Hali hazırda, Mart 2021’den bu yana belirttiğimiz şekilde, yılın son çeyreğinde, kuvvetle ihtimal Eylül FOMC toplantısında, varlık alım programında azaltımın kuvvetli şekilde duyurulmasını, detaylı resmi ilanın Aralık FOMC toplantısında kamuoyu ile paylaşılmasını ve Ocak 2022’de ise 2022’nin son çeyreğinden önce tamamlanacak şekilde sürecin başlatılmasını bekliyoruz” şeklinde fikir paylaşımında bulunmuştuk. Yine 18 Ağustos tarihinde duyurduğumuz Tapering Senaryo Çalışması, Ağustos 2021 başlıklı raporumuzda ise varlık alım programına dair değerlendirmelerimize ayrıca yer vermiştik.
Kaynak:Deniz Yatırım - Orkun Gödek
Hibya Haber Ajansı