Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor Yerel Haberler Teknoloji Kim Kimdir?
Narin Güran Davasında İkinci Gün
Narin Güran Davasında İkinci Gün
257 Göçmen Kaçakçısı Yakalandı
257 Göçmen Kaçakçısı Yakalandı
9. Yargı Paketi Yasalaştı
9. Yargı Paketi Yasalaştı
Merkez Bankası Rezervleri 159,6 Milyar Dolarla Zirveye Ulaştı
Merkez Bankası Rezervleri 159,6 Milyar Dolarla Zirveye Ulaştı
Turistik Doğu Ekspresi 23 Aralık'ta İlk Seferine Çıkacak
Turistik Doğu Ekspresi 23 Aralık'ta İlk Seferine Çıkacak
HABERLER>GÜNDEM
10 Nisan 2017 Pazartesi - 18:21

Suriyeli Gençler Komitesi: Avrupa’da Suriyeli çocuklar fuhşa sürükleniyor”

Suriyeli Gençler Komitesi, Avrupa’nın asimilasyon politikasının, Suriye halkına savaş kadar zarar verdiğini belirterek, Avrupa’ya giden Suriyeli çocukların fuhşa sürüklendiğini, eğitim sürecinden koparıldığını ve dejenere edildiğini ileri sürdü.

Suriyeli Gençler Komitesi: Avrupa’da Suriyeli çocuklar fuhşa sürükleniyor”

Şiddet ve Göç Mağdurları Rehabilitasyon ve Adaptasyon Merkezi (SOHRAM) bünyesinde faaliyet yürüten Genç Suriyeliler Komitesi, Avrupa’nın mültecilere yaklaşımına tepki gösterdi. İhlas Haber Ajansı’na (İHA) açıklamalarda bulunan Komite Sözcüsü Vectoria Daoud, Avrupa’nın Suriyeli mültecilere uyguladığı politika ile Türkiye’nin politikası arasında büyük farklar olduğunu belirtti. Avrupa’ya giden Suriyeli çocukların eğitim sürecinden koparıldığını kaydeden Daoud, “Çocuklarımızın eğitim sürecinden koparılmasını, halkımızın kültürünün, varlığının yok edilmesi tehlikesiyle bir görüyoruz. Orada çocuklarımızın eğitimi ile ilgili sistemli düzenli bir eğitim programına rastlamıyoruz. Toplumumuz eğitim sürecinden koparıldı. Bu eğitim sürecinden koparılarak Suriye halkı yok edilmeye çalışılıyor” dedi.

“Mültecilere ırkçı yaklaşıyorlar”

Avrupa’da mültecilere yönelik tamamen ırkçı bir yaklaşımın söz konusu olduğuna dikkat çeken Daoud, “Entegrasyonu uygulamıyorlar. Kiralık ev aradığımızda özellikle Almanya’da ev vermiyorlar. Bizleri kamplarda izole etmeye, kamplara mahkum etmeye çalışıyorlar. Bu oradaki kardeşlerimizin ciddi sıkıntılar yaşamasına sebep oluyor. Özellikle gençlerin üzerinde ciddi bir dejenerasyon var. 14-15 yaşından başlamak üzere, genç kızlarımız Alman kültürüne uygun davrandığında tamamen bir dejenerasyon yaşıyor. Kendi benliğini kullanamaz hale geliyor. Özellikle bizim çok sakıncalı gördüğümüz kadın erkek ilişkilerinde kendi kültürümüzün benimsemeyeceği büyük bir savrulma yaşıyorlar. Özellikle eğitim yaşındaki çocuklara din özgürlüğü tanınmıyor. Müslüman dinine yönelik özgürlüklerini kısıtlıyorlar. Toleranslı yaklaşmıyorlar. Şüpheci ve baskıcı yaklaşıyorlar. Bu haklarını talep edenlere ise terörist bir muamele yansıtıyorlar. Bu da gençlerimizi tedirgin ediyor ve sıkıntılı bir durum oluşturuyor” diye konuştu.

“Kayıp kız çocukları daha fazla”

Suriyeli Gençler Komitesi olarak ellerinde çok net bir veri olmadığını ama aldıkları bilgilere göre 5 binin üzerinde çocuğun kayıp olduğuna dikkat çeken Daoud, şunları kaydetti:
“Özellikle Yunanistan, Bulgaristan gibi balkan sınırları içerisinde çok büyük kayıplar olduğu ve o göç koşullarının getirdiği durumlardan da kaynaklı kayıplar yaşandığını biliyoruz. Bizim tahminize göre 5 binin üzerinde çocuk kayıp ve bu çocukların nasıl ve ne şekilde kayboldukları hakkında ne yazık ki çok net bilgilere sahip değiliz. Kayıplar arasında kız çocukları daha fazla. Organ mafyasının bu konuda daha etkili olduğunu düşünüyoruz ama fuhuş konusunda da malumatlarımız var. Suriyeli mülteciler arasında organ kaçakçılığı çok sıkça konuşulan ve büyük bir sorun olarak görülen bir kaçakçılıktır. Bu insanlık dışı uygulamaya ne yazık ki birçok etkili devlet ve kuruluşlar gerekli duyarlılığı göstermemektedir. Hatta konu mülteciler olduğunda göz yumuyorlar.”

“Avrupa’ya gidenler kültürel olarak yok oluyor” 

Avrupa’nın mülteci politikasında gözlemledikleri en önemli noktalardan birinin asimilasyon politikası olduğunu söyleyen Daoud, şöyle dedi: 

“İnsanlara zoraki bir asimilasyon politikası uyguluyorlar. Bir insanın bir dili, bir kültürü öğrenmesi bazen bir ömrü alıyor ama Avrupa ‘2-3 yıl içerisinde bütün kültüründen, dininden, her şeyinden vazgeçip benim kültürüme entegre olacaksın ya da seni topluma entegre etmeyeceğim ve kabul etmeyeceğim’ yaklaşımında. Avrupa’nın bu politikası Suriye halkına savaş kadar zarar vermiştir. Savaşta ölenler ölüp gidiyor. Avrupa’ya gidenler de kayboluyor, kültürel olarak yok oluyor, din olarak yok oluyor, varlık ve kişilik olarak yok oluyor. Bir yerde Suriye’de fiziksel bir katliam söz konusu, göç politikasında ise beyaz bir katliam söz konusudur. Her ikisi de Arap halkına ve Ortadoğu’ya yöneltilmiş bir soykırımdır. Bir katliamdır. Benim bütün idealim ülkeme geri dönmektir. Çoğu Suriye vatandaşı da benim gibi düşünüyor. Biz savaşın ülkemizde bitmesini istiyoruz. Bu savaş bizim değil Bu savaş Suriyelilerin savaşı değil, bir emperyalist savaş. Başka devletlerin birçok devletin savaşıdır. Bu savaş bitirilmelidir. Bu savaş bittiği zaman ülkemize geri dönüp ülkemizi tekrar inşa etmek, emperyalizmin o barbarlığını, yıkımlarını yeniden imar etme hedefini, idealini hep güçlü tutuyoruz.”

“Türkiye bizi biz olarak kabul etti”

Türkiye’nin Suriyeli mültecilere Avrupalılar gibi davranmadığını vurgulayan Daoud, “Avrupa gibi bize baskıcı, bizi asimile edici, yok sayıcı bir politika gütmedi. Bize Suriyeliler gibi yaklaştığı için Türkiye’ye teşekkür ediyorum. Bize imkanlarının var olduğu sürece bir imkan sundular ve bu imkanlarla bizi ayakta tutmaya, ülkemize geri döndürebilme koşullarını oluşturmaya çalıştılar. Özellikle Türkiye halkına, Türkiye devletine teşekkür etmeyi bir borç biliyorum. Bize ne din baskısı yaptılar, ne kültür baskısı yaptılar. Bizi biz olarak kabul ettiler. Bizimle ekonomilerini paylaştılar. Bunun için teşekkür etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

Komite üyesi Siphan Daoud ise Avrupalıların dil öğrenmeden hiçbir şekilde Suriyelilere iş vermediğini anlatarak, şu ifadelerde bulundu: 

“Ama Türkiye, biz bu güveni gösterdi, bize iş ve çalışma verdi. Bu sebeple Türkiye’nin politikası Suriye halkına çok büyük bir katkı sundu. Avrupalılar mültecilerle ilgili konuşmalarında sürekli aşağılayıcı bir üslupla, sadece paraya muhtaç dilenciler gibi algılıyorlar ama Türkiye bize tam tersini yaptı. Hürriyeti ve özgürlüğü verdi. Bu çok önemli bir ayraçtır Avrupa ile Türkiye politikası arasında. Avrupa’nın tek uyguladığı şey, bana benzeyeceksin, bana entegre olacaksın, benim dediğimi yapacaksın ve kendi kimliğini, varlığını, kişiliğini inkar edeceksin.”

Etiketler:
 
Gökçek'ten 'kontrollü darbe' iddiasına ilişkin açıklama
 
Hudut Birlikleri, PYD kontrolündeki Afrin sınırında kuş uçurtmuyor
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Gökçek'ten 'kontrollü darbe' iddiasına ilişkin açıklama
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, CHP Genel Başkanı Kemal ...
The Times Yenikapı'da milyonları göremedi
Referandum sürecinde 'hayır' cephesine açık bir şekilde destek olan Avrupa ...
Başbakan'a Ahmet Davutoğlu soruldu... Televizyonda gergin anlar
Fox Tv'ye çıkan Başbakan Binali Yıldırım, İsmail Küçükkaya'nın "Sayın ...
 
Titan paraları şimdi de Afrika'ya akıyor!
İNTERNET üzerinden çığ gibi büyüyen saadet zincirlerinden birine Türkiye’den ...
Sosyal medyadaki yanıltıcı ‘mühür’ uyarılarına dikkat
Referandumda oyun geçerli sayılması için oy pusulasında tercih edilen ...
O vekil karşılanmayacak' denilince istifa ettiler
MHP'nin Isparta Uluborlu İlçe Başkanı Ülkü Işıldar ve yönetim kurulu üyeleri ...
 
Kara Kuvvetleri Komutanlığı iddianamesi mahkemeye gönderildi
Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’daki darbe girişimi sırasında ...
Bu gazeteden sadece üç tane var
Sivas'ta yaşayan ve 47 yıldır gazetecilik yapan Sirer Doğan, 1976 yılında ...
HDP’lilerin yüzde 57’si ’evet’ diyecek' anketine ölüm tehdidi
Akdeniz Anket Araştırma (AAA) Enstitüsü tarafından Akdeniz Bölgesi’ndeki ...
 
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri